22 Aralık 2015 Salı

DERS KONUSU OLARAK DEMOKRASİ

Lisede eğitim gören bir arkadaşla konuşurken konu demokrasiden açıldı.
Demokrasi ve İnsan Hakları dersi alıyormuş. İster istemez kendi okul çağlarım aklıma geldi. Ben de lisedeyken aynı dersi görmüştüm.
Adapazarı Ali Dilmen Lisesi’nde. Menderes Daşkıran hocamdı. Lise kaçıncı sınıftaydık hatırlamıyorum ama Demokrasi ve İnsan Hakları Dersi’ni Menderes hocamızdan alıyorduk ve her ders çatır çatır tartışıyorduk.
90’lı yıllardı, tartışan konuşan Türkiye trendi vardı. Televizyonlarda tartışma programları sabahlara kadar sürer, konular ertesi güne taşardı. 

Ne kadar çok konuşursak, tartışırsak o kadar iyi sanırdık. Küçük küçük de olsa güzel gelişmeler de oluyordu. Liselerde ‘Demokrasi ve İnsan Hakları’ dersi okutulmaya başlanmıştı. Bu adımın bizim demokrasimizi kurtaracağını düşünüyorduk!
90’lı yıllardı. Ülkede demokrasinin D’sinden söz edilemiyordu, insan haklarını ise Hak getireydi.
Güneydoğu’da çatışmalar, operasyonlar yer yer sıkı yönetim, sokağa çıkma yasakları vardı.
Gazeteciler tutuklanıyor.
Aydınlar öldürülüyor.
Can Yücel, Cumhurbaşkanı’na hakaretten yargılanıyor, Cumhurbaşkanı Demirel tarafından affediliyordu!
Gülen cemaati başta olmak üzere dini grupların üstüne gidiliyordu; 28 Şubat süreciydi.
Faili meçhuller, kim vurdular olağan gündemimizdi.
***
Bütün bu facia gibi gidişatın farkına varmış olan o dönemki Milli Eğitim, gelecek nesiller daha da berbat olmasın diye bize Demokrasi ve İnsan Hakları dersi okuttu.
Bilenler bilir ülkelerin ders programları ihtiyaçlar üzerine şekillenir. Öyle ki, bir ülkede matematik zekasında azalma görülürse eğitim programlarında Matematik dersinin yeri çoğaltılır.
Demokrasi ve İnsan Hakları dersinin okutuluyor olmasının bu yönden de bir önemi var. Öte yandan bu yıl ilkokul 4. sınıf öğrencileri için ‘İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi’ dersi programa dahil edildi.
Milli Eğitim, demokrasi dersini ilkokullara kadar düşürdüyse ciddi bir tedirginlik var demektir.
***
Veya artık Milli Eğitim ve hükümetlerin anlaması gereken demokrasinin sağlam inşası için salt ders programları yeterli olmuyor. İnsan haklarına ve demokrasiye saygılı ve dayalı bir devlet yapısı kurmak çok daha kestirme bir yol olur.
Yoksa ilerliyoruz diyerek hep aynı çember içerisinde yol almaktan yorulduk. Kısa süreli reformist yaklaşımlar, demokratik görünümler bu ülkeyi taşıyamaz.
İnsan Hakları ve Demokrasiyi salt ders programı içerisinde hapsetmek bu ülkenin insanına nefes olamaz.
90’larda olmadı, bundan sonra da olmaz. 90’ların anti demokratik ve insan haklarından uzak yönetimleri AKP realitesini ortaya çıkardı.
Şu anda parti farkında mı bilinmez ama kendi alternatifini yavaş yavaş kendi elleriyle oluşturuyor. 90’larda demokrasinin su gibi bir ihtiyaç olduğunun farkında olan bugünkü parti kitlesi demokrasiyi sadece bir ders materyali gibi görmeye devam edemez. 
(02.12.2015 / Bizim Sakarya Gazetesi) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TÜRKİYE’NİN İNOVASYON VE DİJİTALLEŞMEYE İHTİYACI VAR

Çiçekçilik sektöründe dünya devi olarak kabul edilen Royal FloraHolland, Hollanda’nın kraliyet markasıdır. Uluslararası pazarlara açılmayı ...