Adapazarı
şaşırtıcı bir şekilde tiyatro alanında başarılı isimler çıkartmış bir şehir.
Ulusal
bağlamda Salih Kalyon, Gürkan Uygun
ve Timur Acar…
Yerel
bağlamda Salim Atar, Timur İpekli
gibi isimleri bir çırpıda sayabiliyor insan.
Neden
şaşırtıcı bir şekilde diyorum; çünkü bu şehirde ne bir Devlet Tiyatrosu ne bir Şehir
Tiyatrosu ne bir Özel Tiyatro ne de bu yönde bir çalışma var. Şehrin
tiyatrosuz kalmış olması ne atanmışların ne de seçilmişlerin derdi durumda. Bir
iki okul etkinliği, bazı özel kurumların kursları ve belediyenin
organizasyonundan öte bir adım atılmıyor. Atılması için de hiçbir çaba sarf
edilmiyor.
Bu
işler arz talep meselesidir, diyebilirsiniz. Halk istemiyor ki tiyatro, neden
tiyatro olsun diyebilirsiniz.
Ama
rakamlar hiç de öyle demiyor!
***
Adapazarı’na
turneye gelen her tiyatro oyunu büyük bir ilgiyle karşılanıyor. Hem özel hem de
devlet tiyatroları ‘kapalı gişe’ oynuyor. Bu da bu şehirde müthiş bir tiyatro
potansiyeli olduğunu, çok iyi bir tiyatro izleyicisi bulunduğunu gösterir.
Tiyatroya bu derece sevdalı, tiyatroya bu derece aç ve tiyatroya bu denli
hasret şehir bir Devlet Tiyatrosu, bir Şehir Tiyatrosunu hak etmiyor mu?
***
Bir
başka çarpıcı rakam da ‘Türkiye’de
Yaşanabilir Şehirler’ sıralamasından. Sakarya’nın notunun hep kırık olduğu
bu sıralamada tek bir derecede durumu iyi; Kültür Sanat. Şaşırtıcı bir şekilde
yaşanabilir şehirler arasında genel sıralamada 56’ıncı sırada bulunan Sakarya,
kültür sanat alanında 7’inci sırada yer alıyor. Bu da vatandaşın etkinliklere
ne kadar ilgili olduğunu gösteren bir sıralama. Bu kapsamda tiyatro tabiî ki
kendi özel yerini koruyor.
***
Tiyatro
oyunlarına büyük bir ilgi gösterildiğini Büyükşehir Belediyesi’nin aylık olarak
düzenlediği kültürel etkinliklerden görebilmek mümkün.
Abartısız
bir yorumda bulunacağım; her yeni oyunun biletleri satışa çıkar çıkmaz peynir
ekmek gibi kapışılıyor! Devlet Tiyatroları, Şehir Tiyatrolarının turne
kapsamında Adapazarı’ndaki oyunlarına bilet bulabilmek oldukça güç. Ve bu durum
yıllardır böyle…
***
Adapazarı’nda
bir tiyatro oyununa bilet bulma zorluğunu bizzat pazartesi günü bir kez daha
yaşadım!
22
Aralık günü sahnelenecek olan İstanbul Şehir Tiyatroları’nın ‘Türkiye Kayası’ isimli oyunu izlemek
için bilet gişesine gittiğimde her zamanki gibi bir manzarayla karşılaştım.
Biletler neredeyse bitmiş!
Oyunun
bilet satışı pazartesi günü başladı. Ben işten fırsat bulamadığım için ofisten
hemen çıkamadım. Gişeye ulaştığımda saat 13.30 sıralarındaydı. Sadece balkonda,
o da balkonun en arka sırasındaki biletler kalmış. Mesainin sabah 8’de
başladığını, biletlerin de sabah 9’da satışa sunulduğunu düşünsek. Öğlen de 1
saat, hadi olmadı yarım saat yemek molası olsa. Böyle bir matematikle anlıyoruz
ki, koca salonun biletleri 4 saat gibi bir sürede tükenmiş!
Gişedeki
memura surat yaptım. Homurdandım… “Fahri Tuna döneminden beri aynı terane,
biletleri el altından satıyorsunuz” diye suçladım.
Gişe
memuru çok bozuldu. Öyle bi’şe yok, çok talep var, dedi. Ama gişenin önü
bomboştu. Dışarıda da hiç bekleyen yoktu.
4
saatte bütün salonun biletleri tükeniyorsa bu bir rekor! Madonna’nın konser
biletleri bu hızda tükenmiyor dedim.
Bu
tablonun ortaya koyduğu tek bir sonuç var; bu şehirde tiyatroya bu denli büyük
ilgi varsa artık bu şehir bir Şehir Tiyatrosunu hak ediyor demektir.
Adapazarı tiyatroyu ara
ara koklayan değil sürekli yaşayan bir şehir olmalı.
(16.12.2015 / Bizim Sakarya Gazetesi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder