9 Aralık 2015 Çarşamba

SEÇİMİN GÖR DEDİĞİ

Hem şahsi işlerimin yoğunluğu hem de seçim öncesi atmosferde şahsen yazı yazmayı sevmediğim için uzunca bir süre bu köşeyi ihmal ettim.
İşte şimdi seçimini yapmış, rahatlamış, sütliman(!) bir memlekette yeniden buluşuyoruz.
Haziran seçimleri sonrasında küçük bir ‘seçim analizi’ yapmıştık. O analiz hiçbir işe yaramadı; zaten 7 Haziran’ın ortaya koyduğu tablo da hiçbir zaman değerlendirilemedi. Şimdi yeni bir analiz yapma zamanı.

1.     Haziran sonrası seçim barajı yüzde 10’un altına çekilerek seçime gidilmeliydi. Her ne kadar yan yana gelmek istemeseler de hem MHP hem de HDP barajın altında kalıyordu. Sanırım her iki partide bunun önemini kavramıştır. Hala demokrasimiz için en büyük engelin %10 seçim barajı olduğu aşikar. Şimdi artık barajın düşürülmesi hükümetin lütfuna kalmış durumda!
2.     Haziran’da şöyle bir yorumda bulunmuşuz; “AKP’nin önünde iki yol mevcut ya Erdoğan’ın partisi imajı ile devam edecek ve her adımda eriyecek ya da kurumsallaşarak Türkiye’de merkez sağın güçlü aktörü olarak büyümeye devam edecek.
Burada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meydanlardan açık desteğinden bahsetmiştik. Görüldü ki, Erdoğan bir adım geride durunca Parti çok daha büyük bir başarı kazanıyor. Ama yine de soru hala güncelliğini kuruyor; Parti kimin?
3.     Sol tarafa gelince ise şöyle bir analiz yapmışız; “HDP çatısı altında birleşen sol koalisyon yarın öbür gün ‘küçük’ ve ‘milliyetçi’ çıkarlara kurban edilmemeli.”
Tam da böyle oldu! HDP’nin bir sol birlik partisi değil salt Kürt partisi olduğu vurgusu yapıldı. EMEP gibi bir birleşen bile küstürüldü. HDP seçim sonuçlarından mutlaka iyi bir ders çıkartmak zorundadır.
4.     CHP, HDP’nin meclisteki varlığıyla elini güçlendirdi. 2000 yılından bu yana sağ dayalı politikalar izleyen CHP, MHP’nin de iyice zayıflamasıyla birlikte bu alışkanlığından vazgeçmelidir. Arık mecliste yüzde 35’lik sol blok mevcut. CHP ve HDP bu bloğu işlevsel olarak kullanmayı becerebilmelidir.
5.     Her yeni seçimde oy pusulaları biraz daha kısalıyor. Bu da siyasetin iyice merkezde yoğunlaştığının göstergesi. Meclis dışında kalan partilerin aldıkları oy oranları da ortada. Milletin artık tabela partilere tahammülü kalmadı.
6.     MHP nasıl bir yol izleyecek. Bugüne kadar mecliste AKP’nın en iyi yol arkadaşı olan MHP yine bu stratejisini sürdürecek mi? Parti’nin istediği Anayasa değişikliği için MHP destek verirse Türk siyasetinde kartlar yeniden dağıtılır.
7.     Bir anda son verilen Çözüm Süreci yeniden masaya yatırılmalı. Geçirdiğimiz 5 aylık bir süreç çatışma ortamına ve 90’lara geri dönülmesinin istenmediğinin göstergesi. Bu da net bir şekilde iktidar partisine giden oylarla somutlaştı.
8.     Çözüm Süreci’ni yeniden gündeme getirmek isteyecek olan HDP’nin tutumu meclis içindeki politikalarda çok belirleyici olacak. Hem AKP hem de HDP yeni Anayasa istiyor. Yeni Anayasa için HDP AKP’ye destek verirse CHP ve MHP otomatikman yalnızlaşacaklar ve elleri zayıflayacak. Aynı zamanda HDP daha doğamadan ‘sol blok’u çökertmiş olacak.
9.     Bugünden sonra Parti’nin hareket hamleleri memlekette her şeyi belirleyecektir. İki muhtemel yol görünüyor; daha önce gündeme gelen ‘fabrika ayarlarına dönülmesi’ maddesi işleme konulursa reformist bir yapı ile yola devam edilecek. Ancak bu reformlar Başkanlık Sistemine geçişi sağlamak için mi yoksa Avrupa Birliği normlarını uygulamak için mi gerçekleştirilecek. Bunun kararını Parti kurmayları verecek.
Ve son olarak 17-25 Aralık. O neydi ki… 
(Bizim Sakarya Gazetesi / 04.11.2015)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TÜRKİYE’NİN İNOVASYON VE DİJİTALLEŞMEYE İHTİYACI VAR

Çiçekçilik sektöründe dünya devi olarak kabul edilen Royal FloraHolland, Hollanda’nın kraliyet markasıdır. Uluslararası pazarlara açılmayı ...