10 Aralık 2015 Perşembe

BUNLAR HEP CEZMİ ERSÖZ ETKİSİ!

Sigarasından derin bir duman çekti. Aynı dumanı hızla; uzun ve kesintisiz bir nefesle yüzüme doğru üfledi.
Porselen kaptaki koyu çayına bir küp şeker daha ilave ederek metal kaşığı bardağın duvarlarına vura vura sinirlice karıştırdı.
Siyah ojeli uzun tırnaklarını masanın üzerinde duran broşürün üzerinde takırdattı hiddetlice.
“Bu adamdır bu halimizin sebebi. Bu adamdır yalnızlığımızın bi nedeni. Bir kuşağı etkisi altına aldı; hepimizi şizofrenik aşıklar haline getiren. Bir ömür onun anlattığı adamı aradım yok, yok, yok… Bizim kuşağın aşk beklentisini çok yukarıda tuttu! Hepimizi etkisi altına aldı ve yalnızlık benciliğimiz oldu.”
***
Seri vaziyette kelimeleri ardı ardına dizerken gözüm masanın üzerindeki broşüre takıldı; Cezmi Ersöz…

         Cezmi Ersöz
         söyleşi ve imza günü
         7.11.2015
         Cumartesi – 18.00
         Arka Plan Sanat Galerisi
Fotoğraftaki adam 90’lardan tanıdık bir sima, eski bir dost… Hala melankolik bakışını uygulaya biler imkansız aşklar ve ütopyaların en iyi yazarı Cezmi Ersöz.
Yüzünde kırışıklıklar yaşlılık değil, yaşanmışlık etkisi uyandıran kızın “Bir kuşağı etkiledi” sözlerine takılmışken dudaklarımdan “Hayallerini Yak Evi Isıt” cümlesi dökülüverdi.
Lisedeyken Cezmi Ersöz’ün en çok sevdiğim şiiriydi, ezbere bilir sürekli sayıklardım…
                   Sevgim seni yurduna getirdi:
                   tuzak ev, dilsiz baba, yenik anne…
                   işte hepsi bu…
                   Hayallerini yak, evi ısıt.
                   Gidebileceğin en büyük oda arka odan.
                   İçeriden sesleri geliyor annenle babanın,
yanlış ilişkiler ayaklarını yerden kesiyor.
                   Artık biliyorsun çarpınca duvara ne kadar acıyacağını kalbinin.
                   Sevgim seni yurduna getirdi…
***
Artık biliyordum çarpınca duvara ne kadar acıyacağını kalbimin! Lisedeki ilk ayrılık, ilk kalp ağrısı. Sonra bir daha, bir daha, bir daha… Acı, aynı acı, hep aynı acı… Gerçekten artık kalbimin duvara çarpınca ne kadar acıyacağını biliyordum. Hatta kalbimi yerden alınca ne kadar zamanda toparlanacağını da biliyorum artık…
Kız haklı mıydı yoksa. 80 doğumluların aşk hayatına nüksetmiş olabilir miydi Cezmi Ersöz… Öyküler ardı ardına sıralandı zihnimde;
         Yok karşılığı yüzünün,
         Kafka market,
         Saçlarının kardeş kokusu,
         İçime gir ama sigaranı söndürme,
         Derinliğine kimse sevgili olamadı,
         Kırk yılda bir gibisin,
         Ancak bir benzerim öldürebilir beni,
         Yok karşılığı yüzünün,
         Şizofren aşka mektup
***
Doğruluk payı vardı sanırım. Hep bir benzerimizi aradık aşkta; çünkü ancak bir benzerimiz bizi öldürebilirdi. Ancak bir benzerimize aşık olabilirdik. Ama biz her geçen yıl yalnızlaştık. Aşk, demokrasi öksüzleşti. Ne o Cezmi Ersöz öykülerindeki aşklar kaldı, ne de o beklediğimiz demokrasi geldi.
Koca bir kuşak aldatıldı! 
(Bizim Sakarya Gazetesi / 11.11.2015)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TÜRKİYE’NİN İNOVASYON VE DİJİTALLEŞMEYE İHTİYACI VAR

Çiçekçilik sektöründe dünya devi olarak kabul edilen Royal FloraHolland, Hollanda’nın kraliyet markasıdır. Uluslararası pazarlara açılmayı ...