Bilen
bilir…
Bulutsuzluk
Özlemi’nin
Cezaevinde Bayram Görüşmesi
şarkısının en can alıcı sözleridir;
Bütün Bunlar Ne Olacak?
Şarkı
eski Türkiye’deki koşullar için yazılmıştı. Biz bu günlerde Yeni Türkiye için devşirelim… Ve
diyelim ki, Bütün Bunlar Ne Olacak?
Kim onlar? Tabi ki Suriyeliler.
Bütün
bu Suriyeliler ne olacak? Hatta onlarla birlikte Anadolu topraklarına yerleşmiş
bütün bu Araplar ne olacak?
***
90’lı
yılların daha başıydı…
Gençtik,
ateşliydik; Yeni Türkiye’ye değil ama demokrasiye inanıyorduk. Demokrasi olsun
diye saat akşam 9 oldumuduna ışığımızı kapatıyorduk, sonra tekrar yakıyorduk…
Işık söndü, ışık yandı… Susma, yoksa
sıra sana gelecek diyorduk.
O
zaman Eski Türkiye içinde yer edinmişler bize ‘Mum söndü oynuyor bunlar’ diyordu.
Desinler,
biz yine de Yeni Türkiye’ye değil ama demokrasiye
inanıyorduk.
***
İşte
o günlerden bir şarkı…
Daha
Mücahit Erbakan Başbakan iken, daha
Cumhurbaşkanı İstanbul Başkanıyken,
daha sabık Cumhurbaşkanı Bosna paralarının
Kara Kutusuyken. Susurluk aydınlansın, ‘devletin içindeki derin -paralel- yapı
ortaya çıksın’ diye mücadele edenlerin ‘Bunlar
gulu gulu dansı yapıyor’, ‘Mum söndü
oynuyor’ diye küçümsendiği dönemler…
Neden?
Bilinmez… Belki de daha AK Demokrasi
için erken olduğu içindir.
***
Neyse
ki, mumu da söndürdük, artık ampul yakmayı da bıraktık… Tek inandığımız Yeni Türkiye ve Yeni Demokrasi…
***
İşte
mazide kalmış eski bir Bulutsuzluk
Özlemi şarkısıdır ‘Cezaevinde Bayram
Görüşmesi’. Nejat cılız sesiyle
der ki:
Gazetelerde
bu sabah bir fotoğraf var
Cezaevinde bayram görüşmesi
Analar, babalar, çocuklar sarmaş dolaş
Gülerken ağlayan bir yüz bir sevgili ya da bir eş
Elinde bir tutam çiçek tutan küçük kız sarmaş dolaş
Ne olacak bütün bunlar
Bütün bunlar ne olacak
Gülerken ağlayan bir yüz bir sevgili ya da bir eş
Elinde bir tutam çiçek tutan küçük kız sarmaş dolaş
Ne olacak bütün bunlar
Bütün bunlar ne olacak
Cezaevinde bayram görüşmesi
Analar, babalar, çocuklar sarmaş dolaş
Gülerken ağlayan bir yüz bir sevgili ya da bir eş
Elinde bir tutam çiçek tutan küçük kız sarmaş dolaş
Ne olacak bütün bunlar
Bütün bunlar ne olacak
Gülerken ağlayan bir yüz bir sevgili ya da bir eş
Elinde bir tutam çiçek tutan küçük kız sarmaş dolaş
Ne olacak bütün bunlar
Bütün bunlar ne olacak
***
Demokrasinin ağır aksak yürüdüğü, aslında hiç
ilerlemediği dönemlerdi. Cezaevlerinde yüzlerce siyasi ve kader mahkumu vardı.
Bir de her Bayram Suriye Sınırından serbest geçiş vardı. Bayram olduğu zaman aynı
cezaevi gibi sınırdaki tel kalkar ve yüz yüze Bayram Görüşmesi yapılırdı. Türkiye sınırının güney bölgesinde
akrabalar bu sıcak temastan faydalanarak hasret giderir, hatta küçük çaplı mal
aldı verdisi yaparlardı.
***
Bu günlerde ne zaman şehre çıksam o Bayram
fotoğrafını hatırlıyorum. Sanki sınır teli ortadan kalmış Suriyeliler
Hatay’daki uzak akrabalarına faturasız şeker
getirmiş.
Ama neden benim şehrime gelmiş?
İşte bunu çözmekte zorlanıyorum. Ve bence
sadece ben değil, bu şehirdeki koca koca adamlar da bunu çözmekte zorlanıyor.
Bu kadar çok Suriyeli ne iş yapar? Yok yok bunu
ciddi soruyorum; bu adamları daaa buraya kadar gönderdiniz, ama ne iş
yapacaklarını söylediniz mi, acaba devleti idare eden sayın baylar?
Çünkü eğer ne iş yapacaklarını söylemediyseniz
bu insanlar bir zaman sonra yasadışı işlere bulaşmaya başlayacak. Ve bunun
suçlusu da tamamen mültecileri plansız bir şekilde Türkiye geneline dağıtan
devlettir.
***
Suriye’de Mart 2011 yılından bu yana iç savaş
var. Dönemin Başbakanı savaşın 3 gün kadar süreceğini ve babadan olma Esat’ın
gideceğini iddia etmişti, ancak kendi başbakanlığı bitti savaş bitmedi.
O gün bu gündür Anadolu toprakları Suriyeli
mültecilerle kucak kucağa yaşamak zorunda. Tamı tamına 3 yıldır. Ve Türkiye’nin
her yerinde; ovasında dağında metropolünden kırsalında… Bu nasıl bir devlet
politikası?
Bir devlet tabi ki, savaştan kaçan insanlara
kucak açar. Ama bu nasıl bir plansızlıktır? Gelen insanlara da yazık, yerleşik
olarak yaşayanlara da yazık?
3 yılı devirdik. Suriye’de karışıklık devam
ediyor. Daha da ötesi Arap Yarım Adasında ciddi değişiklikler var.
Bölgeden akın akın mülteciler gelmeye devam
ediyor.
Bütün bunlar ne olacak? Bilen var mı? Açık
yüreklilikle işin aslını anlatacak bir tane devlet yetkilisi var mı?
Bütün bunlar ne olacak?
Bu
mülteciler ne olacak?
(Bizim Sakarya Gazetesi / 11 Eylül 2014)