3 Şubat 2017 Cuma

CHP KURULTAYININ GÖR DEDİKLERİ

Meşhur ‘kaset’ piyasaya çıktıktan sonra Newsweek’ten Akın Özçer, Deniz Baykal sonrası sürece umutsuz bir bakışla ‘Yeni bir Baykal mı?’ diye sormuştu. Özçer, yazısını da çok önemli bir tespitle tamamlamıştı: “CHP’nin büyüyebilmesi için sadece genel başkanını değiştirmesi değil, politikalarını çağdaş evrensel değerlerin ışığında gözden geçirmesi, başka bir deyişle tepeden tırnağa demokratikleşmesi gerekiyor. (…) Ancak diğer siyasi partilerde olduğu gibi, parti içi demokrasiden yoksun bir CHP’nin bir hafta, on gün gibi kısa bir sürede böyle bir başkanı çıkarabilmesi hiç mümkün görünmüyor.” 
*** 
10 gün, 1 ay önce tahmin edilmeyen, ihtimal verilmeyen gelişmeler yaşanıyor ana muhalefet partisinde. Daha yerel seçimlerde liderlik vasfını ispatlamış olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğini ilan etmesine tanıklık etmek için Cumartesi günü Ankara’da Atatürk Spor Salonu’nda yerimizi aldık. Salon kapıları açılmasından çok önce binlerce kişi dışarıda birikmişti. İçeriye girmenin çok zor olacağı o anda anlaşılmıştı ama yaşlısı, kadını, çocuğu, kalp hastası hiç kimse yine de içeriye girmekten vazgeçmedi. TV’nin camına yansıyan Kılıçdaroğlu ve Önder Sav’ın ezilme tehlikesi geçirerek salona girmesi kurultaya katılan her birey için tek tek geçerli oldu. Hepimiz iki kez ezilme tehlikesi geçirdik. Bir salonun ana giriş kapısında bir de salona girişte oturmak için yer ararken. 
Ben böyle bir izdihamı hayatımda ikinci kez yaşıyorum. İlkini 1993 yılında İnönü Stadı’nda Metallica konserinde yaşadım. Çok büyük bir rahatlıkla söyleyebilirim ki, aynı izdiham ve hatta çok daha fazlası yaşandı Cumartesi günü Ankara’da. 
*** 
İçeriye girmeyi başaranlar bir daha dışarı çıkamadı. Saat 8:50’de zorlukla içeriye girmeyi başardım ve zar zor oturacak bir koltuk buldum kendime. Saat sabah 9’da artık salon tamamen doluydu. Ve kurultayın başlamasına daha saatler vardı. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasına başlaması için koca bir 6 saat beklemek zorundaydık. Bütün bu bekleme süreci büyük bir heyecanla devam etti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun manifestosunu kürsüden seslendirmesine kadar geçen süreç uzun ve çok bunaltıcıydı, buna rağmen salon hiçbir dakika boşalmadı. Gün boyunca binlerce insan da salon dışında kurultayı takip etti. 
*** 
CHP’deki yeni rüzgar partinin bütün küskünlerini kucaklamıştı. Partinin tavanında su üstüne çıkan bütünleşme tabanda büyük bir heyecan yaratmış, bu kurultaya katılanların yüzlerinden okunuyordu. Salona girişte laflaştığımız Adana Ceyhanlı bir çiftçi dayı, eski parti yöneticisi olduğunu ama 10 yıldır parti binasına dahi uğramadığını anlatıyordu. Salonda yanımda oturan Orhangazili bir partili ise Deniz Baykal’a oldukça öfkeliydi. Anlattığına bakılırsa şu anda Orhangazi belediyesinde CHP bayrağının sallanmamasının tek suçlusu Baykal’dı. Çünkü kesin kazanabilecek ismi Baykal ihtiraslarından dolayı aday göstermemişti. CHP için bildik senaryolar. Baykallı CHP’de alışık olunan kavga konuları. 
İşte bu yüzden Deniz Baykal ve onun yönetimine bir kırgınlık vardı. Eski yöneticiler salona girişlerinde cılız alkışlarla karşılandı. Kemal Anadol konuşma yaparken salondakiler konuşmayı dinlemediler bile. Artık kimin ne söyleyeceğinin hiçbir önemi yoktu. Tek beklenen yeni lider Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne söyleyecekleriydi. Kılıçdaroğlu’nun söylemi üzerine büyük eleştiriler yapılıyor, yapılacaktır. Bu konuda da görüşlerimizi başka bir yazı ile aktarabiliriz umarım. 
*** 
Salonda gün boyunca dinmeyen bir heyecan vardı. Hedef büyütmüş, iktidara inanmış CHP’liler vardı. Halkın kurultayı söz konusuydu her şeyden önce. Parti merkezinde düşünülmüş ve hazırlanmış hiçbir pankarttaki slogan seslendirilmedi. Onun yerine halk kendi sloganlarını yarattı. Medya zorlamasıyla oturtulmaya çalışılan ‘Gandi’ lakabını kimse ağzına bile almadı. 
Cumartesi günü Atatürk Salonunda yeni bir lider doğdu. Binler sol yumruğunu havaya kaldırarak ‘Başbakan Kemal’ diye bağırdı, ‘Halkçı Kemal’ dedi, ‘Faşizme karşı omuz omuza’ çağrıları yapıldı. 
Halk salona akın edip parti yöneticilerinin kurultay delegeleri için ayırttı koltuklara yerleşti, delegeleri dışarı attı. Kravatsız konuşan, ‘halk’ diyen, CHP’nin halkçılık ilkesini hatırlatan Kılıçdaroğlu da beklentileri boşuna çıkarmadı. Kılıçdaroğlu söz verdiği gibi parti içi demokrasiyi hayata geçirebilirse önümüzdeki dönemde çok farklı ve herkesin özlemini çektiği bir CHP ile karşı karşıya olacağımızın bir göstergesi oldu bu kurultay.

(Bizim Sakarya Gazetesi - ARŞİV)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

TÜRKİYE’NİN İNOVASYON VE DİJİTALLEŞMEYE İHTİYACI VAR

Çiçekçilik sektöründe dünya devi olarak kabul edilen Royal FloraHolland, Hollanda’nın kraliyet markasıdır. Uluslararası pazarlara açılmayı ...