Bir
yemek yapanın en büyük sıkıntısı yemek yapmaktan ziyade ne yapacağına karar
vermesidir.
Bir
yazı yazanın da en büyük sıkıntısı yazıyı yazmaktan ziyade ‘ne yazacağına’
karar verebilmektir. Yazı fikri akıl dünyanızda şekillendikten sonra kelimeleri
ardı ardına dizmesi kolaydır.
Bugün
böyle bir zorluk yaşıyorum; ne yazayım? Yerel ve ulusal gündemin çokluğundan ve
hatta can sıkıcılığından bu zorluk… Bilakis tema eksikliğinden değil…
***
Ne yazayım?
Seçilmiş
Cumhurbaşkanı ve atanmış bir Başbakanın ülkeyi nasıl yöneteceklerini mi
yazayım?
Ne yazayım?
Türkiye’ye
has kaç çeşit Başkanlık sistemi üretebiliriz. Başkanlık sistemini kabuğunla mı
yemek daha sağlıklı yoksa haşlaması mı güzel olur? Başkanlık sistemi kabız
yapar mı? Bunları mı yazayım? Veya Başkanlık sisteminin, maazallah ne büyük
felaketlere yol açacağını mı yazayım.
Ne yazayım?
Wikileaks
ile başlayan yeni medya yapısının bizde nasıl Fuat Avnilere, Pelikanlara
dönüştüğünü mü yazayım. Koca bir ülkenin dedikoducu karılar gibi nasıl rezil
rüsva edildiğini mi yazayım. Bütün siyasi ayak oyunlarını, atılacak adımları
Twitter’dan okumanın devlet ciddiyetine yakışmadığını mı. Fuat Avni’nin önünü
kesemeyenlerin ‘Pelikan’ ile saldırıya geçmiş olabileceğini mi yazayım.
Ne yazayım?
İmam
osurursa cemaat sıçar, hesabı Fuat Avnicikleri mi yazayım. Ankara’ya özenen
Sakarya teşkilatını mı yazayım? Demokratik bir platformu bulunmayan AKP’de
Hatce Keskinlerin savaşını mı yazayım. 10 küsur yıldır bu şehir yönetiminde ve
partide yer alan isimler sanki bugün piyasaya çıkmış gibi saldırmasının
sebebini mi yazayım? ‘Hatcee parti teşkilatını mı anlatıyon, randevu evinden mi
bahsediyon?’ mu diyeyim!
Ne yazayım?
CHP’de
başın ayrı yöne ayakların farkı yöne gittiğini mi yazayım. Genel merkezin
Sakarya teşkilatından, teşkilatın Genel Merkez’den bi’ haber olduğunu mu
diyeyim.
CHP
İl Başkanı Ayça Taşkent’in ve Milletvekili Engin Özkoç’un Genel Başkanları
Kemal Kılıçdaroğlu’nu OSB’deki işçi grevi hakkında nasıl uyuttuklarını mı
yazayım. Veya sadece haklarını istemek için açlık grevi yapan işçileri neden
koca bir şehrin görmezden geldiğini mi yazayım?
Ne yazayım?
MHP’nin
olağanüstü kurultayını mı yazayım? Muhtemel bir genel başkan değişikliğinde
Sakarya’daki MHP’liymiş gibi yapan AKP’lilerin nasıl davranacaklarını mı
yazayım?
Ne yazayım?
90’lardaki
gibi bol bol siyasi krizler konuşmaya başladığımızın farkında mısınız, diye mi
yazayım? Bilmiyorum, biliyor musunuz ama Dolar ve Euro kafa kafaya gidiyor 3
TL’de eşitlenecek galiba mı diyeyim?
Ne yazayım?
‘Şehir
Benim İçin Yenileniyorken’ bu yeniliğin ne olduğunu bir türlü anlayamamış
olduğumu mu yazayım. Şehir yenilenirken bu yenilik sonunda trafik neden
rahatlamayacak acaba diye mi yazayım? Şehir yenilenirken Ozanlar Mahallesi’nde
kaldırımları asfaltlamak nasıl bir ‘yenilik’ anlayışı acaba diye mi düşüneyim?
Bu şehir yenilenirken bu yaz şehir merkezinde nasıl yaşanacak acaba diye mi
yazsam!
Ne yazayım?
Ne
yazayım? Ne yazayım da kimsenin keyfi bozulmasın. Ne yazayım da Van’da 6 şehit
vermemişiz gibi yapalım! Ne yazayım da şehitlerimizden birinin Binbaşı
rütbesinde olduğunu bilmiyormuşuz gibi konuşalım!
Sizce ne yazayım?
(Bizim Sakarya Gazetesi / 26.05.2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder