Cumhurbaşkanı
Erdoğan, seçim kampanyasında ‘Cumhurbaşkanlığı’ için söylemişti.
‘Artık
bu gömlek bu gövdeye çok dar geliyor.’
Bizdeki
ağır aksak ve topal temsili demokrasi için ben de aynı şeyi düşünüyorum.
Artık
bu gömlek bu gövdeye çok dar geliyor.
Siyasileri
ve siyaset sayesinde ‘iş’ götüren çevreleri bilmem ama sokaktaki sade vatandaş
siyasetten bıkmış ve siyasi kurumlara hiçbir güveni kalmamış durumda.
Son
günlerin popüler söylemiyle anlatmaya çalışalım; 90’lara dönüldü. Aynı o
dönemde siyasete ve politikacılara karşı olan güvensizlik şu anda da mevcut.
Vatandaş şunu anlamış oldu ki, bu siyaset politikacıların keyfi yerindeyse
düzgün yapılıyor.
Ne
demek istiyorum?
AK
Parti tek başına iktidar olduğu zaman ortalık süt liman (veya öyle gösterilir).
Tek başına iktidar kaybedildiğinde yakın medyada pompalanan ‘koalisyon olursa
kabus olur’ tablosunu koalisyon kurulmadan yaşama geçti.
Erken
seçim hazırlığı için değer mi?
Çok
ağır bir itham olduğunu düşünenler haklı olabilir. Ben de şüpheyle
yaklaşıyorum, ama 7 Haziran öncesi iktidara yakın medyanın ‘biz olmazsak,
görürsünüz’ minvalindeki haberlere sadece 3 hafta sonra canlı şahit olmak
insanı ürpertiyor.
***
Bütün
bu siyasetin, politik oyunların hepsinin ise sadece ve sadece mecliste biraz
daha fazla sandalye kapmak için yapıldığını düşünmek huzur kaçırıcı.
Meclisiniz
batsın, diyesi geliyor insanın!
Bunu
demokrasiye karşı olduğum için söylemiyorum tabi. Aksine artık temsili
demokrasiden, ‘doğrudan’ demokrasiye geçilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Zaten
meclisteki milletvekillerinin beni temsil ettiklerini düşünmek de zor bir
durum. Beni neyle temsil ediyor olabilirler acaba o milletvekilleri… Her ay
ATM’den çektikleri 15.000 TL ile mi? Beni temsil eden milletvekilinin daha
rahat çalışması için danışmana ödenen 5.000 TL ile mi? Veya genel başkan nasıl oy
kullanacağını söylediği için genel kurulda sadece parmak kaldırıp veya parmak
kaldırmayarak mı?
Sahi
550 milletvekili ne iş yapar?
Bakanlar
Kurulunu anlıyorum. Komisyonların bir anlamı var…
Ama
bu mecliste oturan ve sadece oy kullanan milletvekillerine bir anlam
veremiyorum.
Evet,
meclis kurulduğu dönemde bölgeleri temsil etmek için belli sayıda vekil
vatandaşın temsilcisi olarak Ankara’ya gönderildi. O dönem ulaşım yok,
teknolojik imkan yok. Ondan dolayı temsilciye zaruri ihtiyaç vardı.
Ama
şimdi ihtiyaç var mı, şüpheliyim.
Örnek,
mecliste Sapanca’nın kullanımıyla ilgili yasa oylanacak. Beni Sakarya’dan 7
milletvekili temsil edecek. Evet diyecekler yada hayır. Ama Sakarya’nın iradesi
sadece 7 kişide olacak. Öyle olmasın! Bizzat ben karar vereyim Sapanca ile
ilgili yasanın onaylanıp onaylanmayacağına…
Benim
adıma 7 milletvekilinin mecliste oy kullanmasına ne gerek var. Benim adıma
15.000 TL para almasına ne gerek var.
***
Artık
herkes teknolojiyle, akıllı telefonlarla dünyanın bir ucundan öbür ucuna şak
diye bağlanmıyor mu? Yaparsınız bir tane Akıllı Telefon Meclis uygulaması. Sapanca
Gölü yasasıyla ilgili kanun her vatandaşın akıllı telefonuna mesaj olarak
gelir. Vatandaş okur, kararını verir. Evet veya Hayır olarak oylar, kararını
meclise gönderir.
Bu
kadar basit!
Neden
benim adıma birileri parmak kaldırıp, parmak indirecek! Sonra da 15.000 TL maaş
alacak.
Bugünkü
teknolojiyle o oyu ben Adapazarı’ndan da gönderirim.
Hem
mecliste koltuk sayısı için birbirinizi yemezsiniz. Hem de meclis dışında kalan
partilere oy veren vatandaşın sesi de meclise ulaşmış olur. Hem gerçekten
millet iradesi doğrudan meclis yasalarına yansımış olur.
Temsili demokrasi yerine
doğrudan elektronik demokrasiyi düşünmek gerek. Çünkü artık bu gömlek bu
gövdeye çok dar geliyor.
(07.08.2015 / Bizim Sakarya Gazetesi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder