Son
yazımızda vatandaşların Sapanca’da yönetimsel rahatsızlıklarından ve bundan
sebep Kocaeli’ye bağlanma isteklerinden bahsetmiştik.
Devam
edelim.
Yenihaber gazetesine
konuşan Sapancalı işadamı Mustafa Bilgin,
özellikle süs bitkiciliği konusunda yaşadıkları sıkıntıları dile getirmiş. Şunları
söylemişti Bilgin; “Burada süs bitkiciliği konusunda büyük bir gelişme var.
Ancak Büyükşehir Belediyemiz buradan gelip tek bir fidan almıyor. Ama Kocaeli
Büyükşehir Belediyesi tüm fidanlarını Sapanca’dan alıyor.”
Şahsen
tanıma fırsatı yakalamış olduğum Mustafa Bilgin, soyadı gibi son derece
bilgili, vizyon sahibi ve dünyayı bilen bir işadamıdır. O yüzden onun söylediği
bir sözü öylesine geçiştiremezsiniz. Özellikle süs bitkiciliği alanında bir söz
söylüyorsa, bilin ki bir bildiği vardır da konuşuyordur. Çünkü kendisi hem yurt
içinde hem de yurt dışında bu işi iyi derecede yapan birisidir.
Bilgin’in
bu iddiası ilk başta çok sıradan gibi görünse de aslında Sakarya’daki yönetim
anlayışını gösteren ‘vahim’ bir durum. Eğer Büyükşehir Belediyesi ve onunla
birlikte diğer ilçe belediyeleri Sakaryalı süs bitkileri üreticilerinden bitki
satın almıyorsa. Veya Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sapanca’ya Sakarya
Büyükşehir’den daha çok önem veriyorsa bu gerçekten trajik bir durum demektir.
Sapanca’nın
önünde uzun yıllardır süs bitkiciliği alanında Türkiye’nin önemli
merkezlerinden birisi olma hedefi var.
Yerel
yönetimler olarak bu hedefi yeterince kavrayamamış iseniz hedeften sapan
olursunuz.
***
Önceki
gün Hasan ağabey yazdı; “D-100 karayolundan Arifiye – Sapanca’ya
açılan yeni yoldan girin, Sapanca Gölbaşı, neredeyse tüm Sapanca; Kırkpınar –
Kurtköy – Yanık tam bir Süs Bitkiciliği Açık Fuar Alanı gibidir…”
Sapanca’nın
süs bitkiciliğindeki önemine vurgu yapan Hasan Kurtiç, Yanık’ta kurulan Sapanca
Tanıtım ve Sergileme Fidanlığından da bahsetmeyi ihmal etmemiş. Hala tam
kapasiteyle faaliyete geçmemiş olan proje için Kurtiç de “Tam hayata geçtiğinde önemli bir servettir. Geçen hafta yine gezdim;
galiba siyasetteki yoğunluk orayı biraz ilgisiz bırakmış. Biraz çabayla
canlanır” diyerek gözlemlerini aktarmış.
Hasan
ağabeye katılmamak mümkün değil. Çok ağır işleyen bir süreç olduğu aşikar.
Hatta şu kadarını söyleyebiliriz ki, bizden sonra bu işe soyunan iller bizi
solladı. Örnekse Yalova…
Yalova’da
TİGEM arazisine kurulan Yalova Garden tesisi Yanık projesi ile hemen hemen aynı
zamanda başladı, tamamlandı ve şu anda dünyada örnek gösterilebilecek bir
durumda.
Biz
o süre içerisinde ne yaptık peki; Yanık’ta taş ocağı kurmaya çalıştık…
***
Bu
muhabbetler dönünce aklımıza arşivden bir röportaj düştü. Yıl 2010. Plant Peyzaj ve Süs Bitkiciliği Dergisi’ne
konuşan dönemin Sakarya Süs Bitkisi
Yetiştiricileri Birliği Başkanı Abdullah Sezer, Sapanca Yanık’ta 57
firmanın organize şekilde tek bir arazide, sürekli bulunacağı sürekli satış
alanı oluşturmayı planlıyoruz, diyor.
Tamı
tamına 5 yıl önce dillendirilen proje nihayet hayata geçmeye başladı. Hem geç
oldu hem güç oldu ama sonunda oldu. Buna da şükür! Hiç olmayıp Yanık’ın taş
ocaklarıyla anılması da vardı…
Aynı
mülakatta Sezer’in şu tespitleri Sapanca için vizyon katıcı boyutta; “Sakarya’da 13 bin dekarın üzerinde üretim
yapılıyor. Sapanca’yı İtalya’nın Pistoia şehri haline getirmeyi hedefliyoruz.”
Nedir
Pistoia? Pistoia İtalya’da Toskana bölgesi içerisinde bulunan bitki üretim
merkezidir. Pistoia şehrinde yılda 3 milyon Euro’luk bitki satılıyor.
Sapanca’yı
bir Pistoia haline dönüştürme hedefini daha 5 yıl önce dillendirenler oldu.
5
yılda bir Pistoia olmadığımız aşikar ama El
Sapanca Arabia’ya doğru ciddi bir gidiş var!
Hedeflerinden
sapan bir Sapanca değil, menzile hızla ilerleyen bir Sapanca bütün Sakarya’ya
fayda sağlayacaktır hiç kuşkusuz.
Bunu yerel yönetimlerin
bir düşünmesi lazım!
(10.07.2015 / Bizim Sakarya Gazetesi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder