Rivayet
odur ki, ömrünü toprakla haşır neşir olarak geçirmiş, 90’nına merdiven dayamış
İtalyan bir ziraat profesörü Ak Ovanın toprağını analiz etsin diye Sakarya’ya
davet edilir.
Önde
Türk heyeti, arkada 90’lık İtalyan profesör ve yardımcıları Sakarya bölgesini
karış karış gezerler. Detaylar incelenir; toprak koklanır, toprağa dokunurlar,
su kaynakları gösterilir, havanın bağıl nemi anlatılır tek tek…
Bu
yorucu gezi esnasında İtalyan profesörün en sadık dostu 20 yıldır yanından hiç
ayırmadığı Akgürgen ağacından yapılmış bir bastondur.
Akşam
olup günü değerlendirmek için sohbete koyuldukları zaman Türk heyeti merakla
İtalyan profesörün ağzından dökülecek kelimeleri bekler.
Bizimkilerden
birisi sorar: Hocam Sakarya toprağını nasıl buldunuz, Ak Ova hakkında ne
düşünüyorsunuz?
İşte
tam bu noktada duayen İtalyan profesör efsane olmuş o sözlerine vücut verir.
“Toprak o kadar verimli ki, bastonumla
dokunmaya korktum köklenecek diye.”
***
Sakarya
Ovasının ne derece bereketli topraklara sahip olduğunu göstermek için vurucu
bir cümle. Bizdeki, ‘Adam eksen biter’ sözünün
İtalyancası.
Toprağa
bastonumu diksem ağaç gibi kök verecek diyor İtalyan, bizim lastik fabrikası
kurduğumuz toprak için.
Toprağa
bastonumu diksem ağaç gibi kök verecek diyor İtalyan, bizim parsel parsel OSB
inşa etmeye çalıştığımız topraklar için.
Diyor
ki, toprağa bastonumu diksem ağaç gibi
köklenecek, bizim su kaynaklarını pet pet pazarladığımız topraklar için.
Diyor
ki, toprağa bastonumu diksem ağaç gibi
kök verecek, bizim otomobil fabrikası açtığımız ve hala otomobil üssü olma
hayalleri kurduğumuz topraklar için.
***
Sakarya’nın
tarım için ne kadar elverişli bir yer olduğunu uzun uzun anlatmaya gerek yok.
Sakarya klimasının, toprağının ve konumunun bizim için büyük bir lütuf olduğunu
tek tek hepimiz bilincindeyiz.
Ama
bizlere bağış edilmiş bu doğanın ne kadar farkındayız?
***
Şehre
en büyük katma değeri sağlayan şehrin üniversitesi Sakarya Üniversitesi’nde hala Ziraat
Fakültesi yok.
Şehri
yönetenlerin hala önceliği tarım, toprak ve doğa değil.
Ve
siyasilerin söylemleri hep sanayi vurgusu üzerine…
***
Büyük
seçime tam 1 ay kala tarım yine unutuldu, tarım yine arka plana atıldı.
Bugüne
kadar Sakarya siyasetinde ve idarecilerinden hep şu iki kelimeyi duyduk ve
duymaya devam ediyoruz:
‘Tarım
ve Sanayi Şehri’
Görünüyor
ki, hala bu iki kelimeyi yan yana kullanmaya hevesli çok siyasetçi var. Ve ben
hala gülüyorum…
Bu biraz
vejetaryen bir adamın önüne sebzeli et yemeği sürüp, etlerini ayır öyle ye
demek gibi.
Lastik fabrikası ile tarımı nasıl bir araya
getirebiliyorsunuz?
Otomobil
fabrikası
ile tarım nasıl buluşacak?
Veya
bugüne kadar olumlu anlamda kesiştiği bir nokta var mı?
Tarım ve Sanayi kelimelerinden
benim anladığım tarımı destekleyen sanayi ve sanayiyi destekleyen tarım. Ama
görüyoruz ki, Sanayi ve Tarım
kavramlarından bizimkilerin anladığı tamamen ayrı şeyler.
***
Gönül
isterdi ki, Sakaryalı milletvekili
adaylarının haznesi tarımla dolu olsun. Su
kaynakları korunumu ile ilgili büyük projeler ortaya koysunlar. Süs bitkileri üretimi ile ilgili önemli
sözler söyleyebilsinler.
Ama
maalesef böyle bir tabloyla karşı karşıya değiliz. Bildik sözleri duymaya devam
ediyoruz; tarım ve sanayi şehri…
Sanayiyi
güçlendirirseniz tarımın öleceğini bile bile, bu laflar söylenmeye devam
ediliyor.
***
Belki
seçimlere sadece bir ay kaldı. Sakaryalı
sandığa gidip kendi reyini Ankara’da
temsil edecek siyasileri belirleyecek.
Ama
artık Ankara’ya giden siyasilerin de
bir seçim yapması lazım. Ya sanayi, ya
da tarım. Yoksa bu ikisi bir arada en azından bugüne kadarki pratikle devam
edemez.
Sakarya seçimini
yapmalı.
(08.05.2015 / Bizim Sakarya Gazetesi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder