Efes Pilsen’in Avrupa’da fırtınalar gibi estiği dönemde Bolu’da yatılı okuldaydım. Düzce’li oda arkadaşımla elimizdeki Pihilips marka küçük radyo ile her Cuma akşamı ikilinin Show radyodaki programını takip ederdik. Ama bizi en çok heyecanlandıran tabiî ki Efes Pilsen’in Koraç Kupasına uzanan serüvenine tanık olmaktı. Murat Murathanoğlu’nun NBA kıvamındaki spikerlik coşkusu ve her zaman yerinde yorumlarıyla İsmet Badem bizi tam bir basketbol sevdalısı yapmıştı.
***
Yeni bir dönem yaşanıyordu, yeni bitme zenginler yavaş yavaş internetle tanışıyor, hatta cep telefonu efsaneleri bile anlatılıyordu ama biz basketbolu el radyosundan dinlemek zorundaydık. Durumumuzdan şikayetçi değildik aslında; çünkü basketbol izleyebilecek TV bulmakta çok zorluk çekiyorduk. Kahvehanelere bu isteğimizi kabul ettirmemiz güç olmuştu. Efes Pilsen’in Koraç Kupasını aldığı ve maçı anlatırken Murat Murathanoğlu’nun sesinin kesildiği maçı küçücük yurt odamızda iki kişi havalara uça uça radyodan dinlemiştik. Ama ne geceydi! Sonunda basketbolun zirvesine oturmuştuk. İsmet Badem, maç sonrasında Aydın Örs’e şöyle diyordu: “Bunu yapmayı hiç istemezdim ama seni öpmek zorundayım!”
Nasıl öpülmezdi ki, herkes. Bütün takım tek tek öpülür, omuzlarda taşınırdı.
***
Şimdi bunu niye anlattım?
Önce küçük bir itiraf. Evet, bu yıl kupayı Fenerbahçe Ülker’e kaçırdığımız için üzgünüm. Ama kabul etmek gerekiyor ki, Fenerbahçe Ülker bu sezon harika bir takım kurmuş. Eylül ayındaki turnuvada da Milli Takımımızın yüzünü Fenerbahçe Ülker’li oyuncular sevindirecek gibi görünüyor.
***
Ama bunu bugün anlatmamın sebebi İsmet Badem ve onun Türkiye’ye yaydığı basketbol sevgisi. O sevgiyi yüreğinde taşıyanlardan birisi benim. Küçük bir lise öğrenciyken Bolu’da bir Sakaryalı olarak başka bir Sakaryalı olan İsmet Badem bu sevgiyi aşıladı. Bu tesadüfü düşündükçe mutlu olurum. İsmet Badem’le gurur duyarım. Ve dışarıda bunu anlatırım.
***
Ama bu tesadüfün bir da acı yanı var. Bütün Türkiye’ye basketbol sevdası aşılayan İsmet Bademin memleketi Sakarya basketbolda küme düşmüş vaziyette. Küme düşmüş demek bile iyimser bir tablo. Çünkü bu şehirde basketbol hiçbir zaman gündem olmadı. Sakarya’nın basketbolda bir takımı olmadı. Hiçbir ligde, ne 1. ne 2. ve ne de 3. ligde Sakarya basketbolda temsil edilmedi, edilemedi. Bunun için hiçbir adım da atılmadı. Hiçbir girişimde de bulunulmadı.
***
Türkiye’nin en saygın basketbol duayenlerinden birini yetiştiren Sakarya için bundan daha büyük bir ayıp olabilir mi? İsmet Badem’e karşı özür borcumuzu ödemek zorundayız.
Bu şehirde artık birileri basketbol adına harekete geçmelidir.
***
Sakaryaspor’un ve Sakarya futbolunun Şansal Büyüka’sı varsa Sakarya basketbolunun da İsmet Badem’i var. Eminim ki, Badem basketbol adına atılacak bir adımı asla geri çevirmez.
***
Bugünlerde birçok kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü, gönüllü, zengin, fakir ve yönetici Sakaryaspor’u yeniden yapılandırmayı düşünürken Basketbol’u hatırlatmak istedim sadece.
Benimkisi masumane bir istek. Sakaryaspor yeniden yapılandırılmalı ve bünyesinde yeni spor branşlarını da katmalıdır. Sağlam sponsorlarla Sakarya basketbolda özlediği tabloyu yakalayabilir.
(Bizim Sakarya Gazetesi / ARŞİV)