27 Haziran 2016 Pazartesi

İLK OLMADI EN BÜYÜĞÜNÜ VERELİM!

Bizim siyasetçilerin takıntılı bir yönetim anlayışı var. Takıntılı diyorum; çünkü bazı kelimeleri sürekli ağızlarında görürsünüz. Bir sakın gibi dolan da dolandırırlar; İlk… büyük… uzun… geniş… Bu da yetmez ‘en’ gelir sıfatların önüne; En büyük… En uzun… En geniş…
Hele ki, bir şeyin ‘ilk’ olması en önemlisi. İlki yakaladığınız anda sizden iyisi yok! İlk olsun gerisi önemli değil. İçeriği, işlevliği, faydası görmezden gelinir ilk olmanın sevinci yaşanır sadece. O yüzdendir ki, memlekette alt yapısı tamamlanmadan bir dünya ‘ilk’lere temel atılmıştır.
Memlekette ilki yakalayamayan siyasetçiler hep zor duruma düşmüştür. İlk olmanın fırsatını kaçırmış, tarihe nasıl geçeceğinin hesabını yapmaya başlar. İşte tam da bu noktada ‘en’ devreye girer. İlkini yapamıyorsan, ‘en’ini yapacaksın.
İlk köprüyü yapamadın mı, en köprüyü yap. En uzun köprü sende olsun.
İlk yolu yapamadın mı, en yolu yap. En geniş yol sende olsun.
İlk otogarı yapamadın mı, en otogarı yap. En büyük otogar sende olsun.
Bir de küçük şark kurnazlıkları yaparak ‘ilk’i yakalamaya çalışanlar vardır. Zaten var olan bir binayı küçük bir restoreden geçirip yeniden açanlar. Yıllar önce faaliyete açılmış parkın adını değiştirerek yeniden hizmete sokanlar. 40 yıllık Kani’yi Yani yapanlar…
***
Bu ‘takıntılı’ yönetim biçimine geçen günlerde Serdivan Belediyesi’nde rast geldi. Hem güldüm hem de üzüldüm.
Bir vesileyle Serdivan Belediyesi’nin resmi internet sitesini dolaşırken şöyle bir ifadeye denk geldim: “Türkiye’nin ilk tematik parkı Zaman Park”
Yapmayın, böyle şeyler yapıp kendinizi güldürmeyin!
Türkiye’nin ilki, deyince çok şık duruyor di mi? Evet, ama olayın gerçekliği doğruluğu ne olacak. İddianın büyüklüğüne bakar mısınız? Türkiye’de ilk… Sakarya değil, Adapazarı değil, Serdivan değil Türkiye’nin ilki… Bu kadar kolay olabilir mi? Türkiye’de ilk olmak bu kadar kolay olabilir mi? Bu ilk Serdivan’a kalır mı?
***
Her şey bir kenara ‘tematik’ kelimesinin kullanımı doğru değil. Peyzaj mimarlığında kabul gören kullanım ‘tema park’tır. Kelimenin doğru kullanımı da zaten ‘tema’dır. Yani ‘konu’.
Türkiye’nin kabul görün ilk tema parkı ise İstanbul’daki Tatilya’dır. Bugün en büyük ve bazı görüşlere göre ‘ilk’ olan tema parkı ise yine İstanbul’daki Vialand’tır.
Belki Serdivan Belediyesi ‘tema’ park kullanımı yaparken ticari / eğlence görüşünde değildi diyeceğim. Ama yine Türkiye’nin ilk tema parkı olamaz Zaman… Ankara’da 1943 yılından bu yana dimdik ayakta duran bir gençlik temalı Gençlik Parkı var. Oldukça büyük Harikalar Diyarı var. Konya’da Kelebekler Vadisi var. Gaziantep’te Fıstık Park var mesela Antepfıstığını konu alan.
***
Aynı sitenin verilerinden anladığımız kadarıyla Serdivan’daki Zaman Park 4 bin metrekare büyüklüğünde ve tema olarak çocuklara gezegen sistemi ve evreni tanıtmayı amaçlıyor.
Düşünce pek güzel; hiçbir belediyeyi neden park yaptınız diye eleştirecek değiliz. İçerisinde 18 tane ağaç var diye adına ‘orman’ denilmesine rağmen…
Biz zadece ‘şekil’e takıldık.
Küçük bir çocuk parkından büyük reklam yapmak isteyenlere lafımızı söyledik. 
(17 Haziran 2016)

2 Haziran 2016 Perşembe

BASKETBOL BU KAPAĞIN ALTINDA

Çarşamba akşamı Beşiktaş – Efes Pilsen maçını TV’de anlatan sunucu, maçı kapatırken, biraz hüzünle karışık olarak Efes Pilsen Basketbol Takımına yürekten teşekkür etti. “Teşekkürler Efes Pilsen, 30 yıldır Türk basketboluna kattığın değerden dolayı sonsuz teşekkürler!” cümlesi milyonlarca basketbolseverin son birkaç gündür yaşadığı travmatik durumun tercümanı oldu adeta. 
Evet… Binlerce, milyonlarca kez sana teşekkürler Efes Pilsen! Türkiye’de Efes Pilsen markasının birçok karşılığı var belki. Ama son 20 yıldır tek bir gerçek var; bu ülkede basketbol demek, Efes Pilsen demek. 


*** 
Basketbolun dev ismi Efes Pilsen tarih olmak üzere… Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK) yeni bir yönetmelik taslağı hazırladı. Bu taslak kabul edilirse alkollü içecek firmalarının spor kulüplerine sponsorluk yapması yasaklanacak. Gerekçe; gençleri alkolden uzak tutmak. 
*** 
Bu hükümet, gençleri sigaradan uzak tutmak için kapalı mekanlarda sigara içmeyi yasakladı. 
Şimdi Çark Caddesinde hizmet veren cafelerde sigara içilemiyor. Cafe esnafı kriz üstüne kriz yaşıyor. Ama sorun değil, gençler sigaradan uzak duruyor. (!) 
Bu hükümet, gençleri sigaradan uzak tutmak için kıraathanelerde sigara içmeyi yasakladı. 
Şimdi 40 yıllık kıraathane esnafı kepenk kapatma noktasına geldi. Ama sorun değil, gençler sigaradan uzak duruyor. (!) 
Bu hükümet, gençleri sigaradan uzak tutmak için barlarda sigara içmeyi yasakladı. Şimdi eğlence mekanları sinek avlıyor. Ama sorun değil, gençler sigaradan uzak duruyor. (!) 
Bu hükümet gençleri sigaradan uzak tutmak için TV’de sigara görüntüsüne mozaik attırıyor. Şimdi TV’de bütün filmleri içine edilmiş bir vaziyette izliyoruz. Ama sorun değil, gençler sigaradan uzak duruyor. (!) 
Şimdi hükümet, gençleri alkolden uzak tutmak için Türk Basketboluna en büyük katma değeri sağlayan Efes Pilsen’i kapattıracak. Ama önemli mi? Değil… Hiç önemli değil, çünkü bu kafa yapısı bu sayede gençlerin alkolden uzak duracağını düşünüyor. 
*** 
Efes Pilsen’i 90’lı yılların başından bu yana takip etmeye çalışıyorum. Efes Pilsen’e karşı çok büyük bir gönül bağım vardır. Ama bugüne kadar tek bir damla birayı Efes Pilsen taraftarı olduğum için içtiğimi hatırlamıyorum. Ne de etrafımda bir tek kişiyi Efes Pilsen basketbolda başarı kazandığı için biraları yuvarladığını görmedim. 
*** 
Bir basketbol fenomeni olan Petar Naumoski’yi Türk Basketboluna kazandıran Efes Pilsen’dir. 
90’ların başında İtalya’da Benetton takımının tesislerinde harıl harıl çalışan basketbolcuları Efes Pilsen desteklemiştir. O inanmış kadro Efes Pilseni daha sonra başarıdan başarıya koşturdu ve Türkiye’de basketbolun temelini attı. O kadroya inanan sponsor Efes Pilsen’di. 
1996 yılında Tamer Oyguçlu, Ufuk Sarıcalı, Mirsat Türkcanlı, Murat Evliyaoğlulu, Hüseyin Beşoklu unutulmaz kadrosuyla Türkiye’ye Koraç Kupasını getiren Efes Pilsen’dir. 
Euroleague’de 2 kez final-four oynayan takım Efes Pilsen’dir. Ve final-four’da üçüncü olan takım Efes Pilsen’dir. 
Basketbol Milli Takımı 12 Dev Adamın iskeletini oluşturan takım Efes Pilsen’dir. 
Bugün Beko Basketbol Liginde iyi oyun oynanıyorsa bunu yine Efes Pilsen’e borçluyuz. 
*** 
Efes Pilsen sadece bira demek değildir. 
Efes Pilsen, Paris’te son oynanan Final-Four’da sponsor olmak demektir. 
Efes Pilsen sadece bira demek değildir. 
Efes Pilsen, İstanbul demektir. Türk liginin en iyi İstanbul basketbol takımı demektir. 
Efes Pilsen sadece bira demek değildir. 
Efes Pilsen, Ağustos ayında başlayacak olan 2010 Dünya Basketbol Şampiyonasının Türkiye’ye gelmesini sağlamak demektir. 
*** 
Efes Pilsen kapanırsa kaç genç alkolden uzak durur bilemiyorum. Ama Efes Pilsen kapanırsa binlerce genç basketbolla tanışamaz. Çünkü o kapağın altında basketbol var.
(Bizim Sakarya Gazetesi / ARŞİV) 

1 Haziran 2016 Çarşamba

BANA FESTİVALİNİ SÖYLE

Bana festivalini söyle, sana 
kim olduğunu söyleyeyim 

Sakarya’da düzenlenen festival ve şenliklere hızlıca göz atalım. Art arda sıralamamız gerekirse, karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor: 
Kaynarca Kurtuluş Şenlikleri, Sapanca’nın Kurtuluş Günü Yayla Şenlikleri, Uluslararası Sapanca Şiir Akşamları, Söğütlü Tarım-Hayvancılık ve Süt Festivali, Hendek Çiğdem Yaylası Şenlikleri, Soğucak Yayla Şenlikleri, Karasu Fındık ve Turizm Festivali, Kırkpınar Sanat Akşamları, Pamukova Hayvan ve Emtia Panayırı… 
Bilgimiz bu kadar. Atladığımız bir yer varsa affola… 
Düzenlenen festivallerin tamamı kendi alanlarında önemli, kıymetli festivallerdir. Sakarya sanat, kültür, sosyal ve iş hayatına verdikleri değerden ötürü festivallerde emeği geçenlere teşekkür etmek gerekir. 
Ancak bizim bugün dile getirmek istediğimiz husus yapılan festivallerden ziyade yapılmayan ve acil olarak organize edilmesi gereken festivaller. Bu cümle yapılan işlerin eleştirilecek bir tarafı yok, anlamına gelmiyor tabi ki… Var, hem de çok var. Hele ki, Kurtuluş Şenliğine İsmail YK’yı getirmek isteyen bir Belediye eleştirilmez de ne yapılır… 
*** 
Vesselam… Soru şu; Sakarya’yı hangi festival temsil ediyor. Cevap da şu; şu anda hiçbiri… Sakarya’da öyle bir festival düzenlenmeli ki, bu festival Sakarya’nın ‘marka’ özellini Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmalı. Halihazırda böyle bir festivalimiz mevcut değil. Mevcut olmamasının bir sebebi de ‘marka’ bir değerimizin mevcut olmaması. 
Bu soru bundan 10 veya 20 yıl önce sorulmuş olsaydı cevap düşünmeden Kabak Festivali veya Patates Festivali olurdu. Ancak bugün tarımdaki gücümüz eskisi gibi değil. 
Oluşturabildiğimiz bir ‘marka’ değerimiz de yok. Sadece oluşturulması için harcanmış para ve çabamız var. 
Sakarya için şunu söyleyebiliriz; birisinin gelip de tescillediği bir ‘marka’ değer yok. Ancak, bizce Sakarya’da çok önemli bir sektör hızla yükseldi ve yükselmeye devam edecek. 
Dış Mekan Süs Bitkisi 
Sakarya’da düzenlenecek Uluslararası Dış Mekan Süs Bitkisi Festivali ilimizi Türkiye ve dünyada çok ciddi bir marka haline getirecektir. İşin en güzel yanı da şu ki, şu anda Türkiye’de böyle bir festival yok. Bu festivali bir an önce hayata geçirirsek 1-0 önde başlama şansımız çok yüksek. 
Dış Mekan Süs Bitkisi Festivali aynı zamanda Sakarya’nı bu sektörde güçlü söz sahibi olmasını da sağlayacaktır. Bu hususta Valilik, Belediye Başkanları, SATSO, Sakarya’daki sektör temsilcileri acilen bir masa etrafında toplanmalı. 

*** 

AYDINLAT YOLLARIMI SEDAŞ – 4  
Kabak tadı vermeye başladığını biliyorum. Ben de yazmak istemezdim ama karanlık peşimi bırakmıyor. 
Çarşamba gecesi Yenigün Mahallesinde yine karanlık bir süreç yaşadık. Bu kez Yenigün Caddesinde karartma uygulanmadı. Bunun için memnunuz. En azından bize böyle bir bilgi gelmedi. Pazartesi gününden bu yana caddede bir elektrik kesintisi görülmüyor. Bu durum bizi gereğinden fazla memnun etti. İşle alakalı yetkililere teşekkürler ediyoruz. 
Lakin… Tam, ‘ya bu iş bitti galiba’ derken zırt diye bu kez de Yenigün Caddesi’nin ara sokaklarındaki aydınlanmalar gitti. Çarşamba akşamı saat 23:35 sıralarında sokak lambaları içerisinde bulunan ‘elektrik’ bilinmeyen bir diyara doğru yol aldı. 
Bekledik hasretle geri gelir mi diye? Uzun bir süre sessizliğini bozmadı; sokaklar ıssız, karanlık ve sensiz kaldı… 
23:35 sıralarında başlayan sokak karatması Ramazan davulcusunun geçiş saatine kadar devam etti. 
Sloganımızı tekrarlayalım. 
Ara sokaklarımı da aydınlat SEDAŞ…
(Bizim Sakarya Gazetesi / ARŞİV)

TÜRKİYE’NİN İNOVASYON VE DİJİTALLEŞMEYE İHTİYACI VAR

Çiçekçilik sektöründe dünya devi olarak kabul edilen Royal FloraHolland, Hollanda’nın kraliyet markasıdır. Uluslararası pazarlara açılmayı ...